Büyükşehirlerde 6360 sayılı Kanuni düzenleme ile bir yerel yönetim birimi olan İl Özel İdarelerinin kaldırılması ve merkezi yönetimin taşra birimi olarak adlandırılan YiKOB ların kurulmasının nasıl bir durum ortaya çıkardığını görmek önem arz etmektedir. Hatta bu değişiklik ile ortaya çıkan/çıkabilecek avantajlı ve dezavantajlı durumları doğru tespit etmek konunun ayrıntılı bir şekilde analiz edilmesine katkı sağlayacaktır. Ancak kanuni düzenlemenin kısa bir süre önce uygulamaya geçmesi ve ilgili yönetmeliğin ise geç çıkarılması nedenlerinden dolayı bu analizi tam anlamıyla yapabilmek çok mümkün görünmemektedir. İl özel idaresi ile YiKOB arasındaki farklar şu şekilde ifade edilebilir.
- İl özel idareleri idari birim iken, YiKOB iktisadi birim olarak nitelendirilebilir.
- İl özel idareleri hizmet odaklı olarak faaliyet gösterirken, YiKOB proje, ihale ve yatırım odaklı faaliyet göstermek amacıyla tasarlanmışlardır.
- İl özel idareleri, yerel ihtiyaçların ve taleplerin il idaresine yansıtılmasında önemli bir rol oynarken, YİKOB’lar yatırım ofisi görünümündedir.
- İl özel idareleri kendi karar alma organı ve seçimle gelen üyeleri olması açısından yerel demokrasi açısından önemli bir birim iken, YİKOB, merkezi idarenin uzantısı olarak bir aracı birimdir. Bu nedenle YiKOB’lar, merkezi idarenin ve merkezileşmenin önemli bir aygıtı olma potansiyelini taşımaktadır.
- İl özel idareleri kırsal kalkınmada etkili iken, YiKOB’ların bu konuda etkili olamayacağı izlenimi ortaya çıkmaktadır.
- 5302 sayılı Kanun ile vali yardımcıları il özel idaresinde devre dışı bırakılmışken, YİKOB’larda vali yardımcıları YİKOB Başkanı olabilmektedir.
- Hem İl Özel İdaresinin hem de YiKOB’un görev alanı il sınırlarının tamamıdır.
- 5302 sayılı Kanunla il özel idarelerinin bütçelerinin İçişleri Bakanlığı’nın onayına tabi kılınması uygulaması kaldırılmıştır. Buna karşın YİKOB’ların bütçesini İçişleri Bakanlığı belirlemekte ve bakanlık bütçesinden aktarım yapmaktadır.
- İl özel idareleri hem iç hem de dış denetime tabidir. YİKOB’ların denetimiyle alakalı bir bilgi bulunmamaktadır.
- İl özel idareleri sözleşmeli personel alma yetkisine sahipken YİKOB’lar personel alma yetkisine sahip değillerdir. Sözleşmeli ya da kadrolu olarak bir kamu kurumunda çalışan kişiler YİKOB bünyesinde görevlendirilebilir.
Konya YİKOB yöneticilerine; “sizce İl Özel İdaresi ile YiKOB arasındaki farklar nelerdir? Avantajlı ve dezavantajlı yönleri nelerdir?” sorusu yöneltiğinde, Yatırım İzleme Müdürü; il özel idarelerinin daha etkin olduğunu, YİKOB’ların kurulmasının dezavantaj olduğunu ve yatırım yapma yetkilerinin ortadan kalktığını sadece bakanlıklar adına yatırım yapılabildiğini vurgulamıştır. Bunlara ek olarak köy hizmetleri ile ilgili olarak YİKOB konusunda ise görüşlerini şu şekilde ifade etmiştir:
“Belki de işin en başına dönmek lazım, Köy Hizmetleri diye bir kurum vardı. Köy Hizmetleri kurulurken karayollarının yapısal durumu göz önüne alınarak kurulmuştu ve teknik bir kurumdu. Vatandaşlara köy hizmetleri zamanını ve günümüzü dönemin şartlarına göre karşılaştırmalarını istesek sonuç köy hizmetleri lehine çıkacaktır. Köy hizmetleri vatandaşlarla birebir muhatap olan istek ve ihtiyaçlarına göre hareket eden bir kurumdu. Köy hizmetlerinin kapatılıp il özel idaresi olması hataydı. İl özel idaresinin kapatılıp YiKOB olması da ayrı bir hata. Yönetim açısından il özel idaresini düşünürseniz il genel meclisi sıkıntı. Bazı bölgeler siyasi olarak farklıdır oralara hizmet gitmezdi. Gitmedi de il özel idaresi döneminde. Köy hizmetlerinde bu durum yani böyle bir ayrım yoktu olduysa bile tek tük vatandaş hakkını arayabiliyordu. İl genel meclisleri ve şu an ki durum da yani YiKOB da üstler işin tekniğine hâkim değiller. Üstlerden kastım il özel idaresinde il genel meclisi YiKOB’larda valiler. Teknik olan bu işler için teknik bilgi gereklidir.”
İdari ve Mali İşler Müdürü, dezavantajlı yönlerine değinmeyerek “avantajlı tarafı YiKOB’un yürürlükteki mevzuata aykırı hiçbir ihale iş ve işlem yapılamaz. Bu tarz bir yetki ya da kanun boşluğu yok. Mali disiplini vardır. Bütçe de karşılığı olmayan hiçbir iş yapılamaz” şeklinde görüşlerini belirtmiştir.
Doğal Kaynaklar, Ruhsat ve Kültür Varlıkları Müdürü de dezavantajlı yönlerine değinmeyerek “avantaj olarak baktığımızda il özel idareleri
yatırımcı, işi yapan ve denetleyen konumundaydı. YiKOB’lar sadece denetleyen konumdaydı. Ancak zamanla yapılan işlerin sayısına baktığımızda YİKOB’larda işi yapan konuma geldiler. Ancak kendi adlarına değil ilde merkez teşkilatı adına iş yapmaktadırlar” şeklinde görüşlerini ifade etmiştir.
YİKOB Başkanı ve Vali Yrd. ise, avantajları ve dezavantajlarının belli bir zaman sonra daha net görülebileceğinin altını çizerek; “YİKOB’lar il özel idaresinin devamı niteliğinde bir kuruluş değildir. İl özel idaresi bir mahalli teşkilatken YiKOB’lar merkezi idarenin (İçişleri Bakanlığı) denetiminde olan bir merkez idare kuruluşudur.” şeklinde görüşlerini belirtmiştir.
Yöneticiler ile yapılan görüşmeler neticesinde YİKOB’ların kurulmasını olumlu görenlerin ortak düşünceleri şu şekilde özetlenebilir:
- Bazı il genel meclisi üyelerinin ve encümenlerin seçim bölgelerine verdikleri vaatler neticesinde gereksiz yatırım ve harcama yapılabiliyorken, YİKOB’da bu durumun olmaması.
- Doğu ve Güneydoğu illerinde işini yapmayan belediyelerin yapması gereken temel işlerini YİKOB’ların yapıp karşılığında ücretini tahsis edebilme yetkisi olması.
- YİKOB’un yürürlükteki mevzuata aykırı hiçbir ihale iş ve işlemde bulunamaması. YİKOB’u eleştirenlerin temel dayanak noktası ise şu şekilde özetlenebilir:
- İçişleri Bakanlığı’na bağlı bir kurumun farklı bakanlıkların işlerini yürütmesi.
- YİKOB’un kurum olarak kendi adına yatırım yapma yetkisinin bulunmaması.
- Köyden mahalleye dönüşen alanlarda hizmet sunmada aksakların yaşanabileceği.
6360 sayılı Kanuni düzenleme ile ortaya çıkan önemli değişikliklerden biri de il genel meclislerinin kaldırılmasıdır. Bu nedenle Konya YİKOB
yöneticilerine, “İl genel meclisi seçimle oluşturulurken, YİKOB atama yoluyla oluşturulmaktadır. Bu değişikliği nasıl değerlendiriyorsunuz?” sorusu yöneltilmiştir. Yatırım İzleme Müdürü bu durumun çok önemli olmadığını söyleyerek görüşlerini şu şekilde ifade etmiştir:
“Atanmış insan da devletin devamlılığı için çalışacaktır. Burada mesele vatandaşa etkin ve verimli hizmetin ulaştırılabilmesi kimin karar aldığının çok da önemli olduğunu düşünmüyorum.”
Bu görüşüne ek olarak önemli olanın vatandaşa etkin hizmet sunmak olduğunun altını çizen Yatırım İzleme Müdürü eleştirilerini şu şekilde belirtmiştir:
“Vatandaşa hizmet noktasında da YİKOB’larla bu iş olmaz. YİKOB yatırımları yapıyor bakanlıklar adına ancak YİKOB’larda yeterli teknik eleman yok. Konya YİKOB’da 14 teknik personel var sadece 4’ü kadrolu diğer 10 tanesi diğer kurumlardan gelme. YİKOB’un yaptığı işi ildeki çevre şehircilik müdürlükleri yapması gerekir bence, gerekli ödenek YİKOB yerine Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na aktarılır oradan illere dağıtılır il müdürlükleri de yapar. Şu an Konya Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’nde 94 tane mühendis var. YİKOB’da 4 tane mühendis var. Buna rağmen çevre şehircilik il müdürlüğü yılda bir ya da iki ihale yapıyor, YİKOB geçen yıl 68 tane ihale yaptı. 2 yılda yapılan ihale sayısı 272.”
Doğal Kaynaklar, Ruhsat ve Kültür Varlıkları Müdürü, il özel idarelerinin görevlerinin %80’inin belediyelere devredildiğini ve yatırımların denetlenmesi için il genel meclisine gerek olmadığını söylemiştir. Bu görüşüne ek olarak, il genel meclisinin çeşitli dezavantajları olduğunu belirterek il genel meclis üyelerinin seçim bölgelerine yersiz vaatler verdiğini örnek olarak göstermiştir.
YİKOB Başkanı ve Vali Yrd. ise, il özel idaresinin yerel demokrasi kapsamında bulunan görev, yetki ve sorumlulukların büyükşehir belediyesine devredildiğini ve büyükşehir belediyesinde de aynı organlar bulunduğu için bu değişikliğin zararsız olduğunu belirtmiştir. Buna ek olarak YİKOB’lar ile ilgili görüşünü: “sadece merkez teşkilatların ilde yapmak istedikleri yatırımları koordine etmektedir. YİKOB kendisi bir kurum olarak yatırım yapmamaktadır. Çünkü hem bütçesi buna el vermemektedir hem de böyle bir yetkilendirilmesi bulunmamaktadır. Bu sebeple yerel demokrasiye ihtiyaç duyulan bir alan yoktur ki bir yerel yönetim birimi de değildir” şeklinde ifade etmiştir. 6360 sayılı Kanun ile İl Özel İdareleri’nin kaldırılması neticesinde yerel halk tarafından seçimle oluşturulan il genel meclisleri yerine atama yoluyla oluşturulan YİKOB’ların kurulması merkezileşme yönünde bir adım olarak nitelendirilebilir. Ancak görüşülen yöneticiler bunu merkezileşme yönünde bir adım olarak değil, etkin hizmet sunulması için merkezi yönetime bağlı bir kurum olarak ifade etmişlerdir.