Deprem Yönetiminde Arazi Kullanım Planlamasının Rolü ve Stratejik Yaklaşımlar

1. Giriş
Depremler, yerleşim alanlarında büyük can ve mal kayıplarına yol açan en yıkıcı doğal afetlerden biridir. Türkiye, tektonik hareketliliğin yoğun olduğu Alp-Himalaya deprem kuşağında yer aldığı için, depremlerin oluşturduğu risklerin azaltılması ulusal bir zorunluluk olarak ele alınmalıdır. Depremler nedeniyle yaşanan can ve mal kayıplarını en aza indirmek amacıyla arazi kullanım planlaması, riskli bölgelerin belirlenmesi, yapılaşmanın denetlenmesi, altyapının güçlendirilmesi ve afet sonrası lojistik süreçlerin planlanmasını içeren bütünleşik bir yaklaşımı gerektirir (Yılmaz, 2023).
Türkiye’de afet yönetimi, geçmişte büyük depremlerin ardından geliştirilen stratejiler çerçevesinde şekillenmiştir. Ancak, plansız kentleşme, riskli alanlarda yapılaşmanın devam etmesi ve güncellenmeyen deprem haritaları gibi sorunlar nedeniyle risk yönetimi etkin bir şekilde uygulanamamaktadır (İMO İstanbul Şubesi, 2021). Bu çalışmada, deprem yönetiminde arazi kullanım planlamasının önemi ele alınarak, bu alandaki mevcut eksiklikler ve uygulanması gereken stratejiler tartışılacaktır.
2. Deprem Yönetiminde Arazi Kullanım Planlamasının Önemi
Arazi kullanım planlaması, doğal afetlere karşı dirençli şehirlerin oluşturulmasında kritik bir bileşendir. Etkin bir planlama süreci, yerleşim alanlarının güvenli bölgelere kaydırılmasını, yapı stokunun deprem yönetmeliklerine uygun hale getirilmesini ve acil durum altyapısının güçlendirilmesini sağlar (Şen, 2024).
2.1. Riskli Bölgelerin Belirlenmesi ve Yapılaşmanın Kontrolü
Deprem riski yüksek bölgelerde yapılaşmanın sınırlandırılması için mikrobölgeleme çalışmaları büyük önem taşımaktadır. Mikrobölgeleme, yerel jeoteknik özelliklerin analiz edilerek, farklı bölgeler için yapılaşma koşullarının belirlenmesini sağlayan bilimsel bir yöntemdir (Erdik, 2002). Türkiye’de mevcut deprem haritaları, belirli aralıklarla güncellenmemekte ve bu durum yeni yapılaşmaların riskli bölgelerde yoğunlaşmasına neden olmaktadır. Güvenli kentleşme için, dinamik olarak güncellenen deprem tehlike haritaları oluşturulmalı ve bu haritalar kent planlamasında zorunlu bir veri kaynağı olarak kullanılmalıdır (İMO İstanbul Şubesi, 2021).
2.2. Nüfus Yoğunluğunun Düzenlenmesi
Deprem sonrası yaşanabilecek can kayıplarını en aza indirmek için, nüfus yoğunluğunun kontrol edilmesi büyük önem taşımaktadır. Yüksek katlı yapıların yoğun olduğu bölgelerde risk daha fazladır ve acil tahliye süreçleri sekteye uğrayabilir. Afet dirençli kentlerin oluşturulması, kontrollü kentleşme ve düşük yoğunluklu yapılaşmanın teşvik edilmesiyle mümkün olacaktır (Godschalk, 2003).
2.3. Afet Sonrası Acil Müdahale ve Tahliye Alanlarının Planlanması
Deprem sonrası etkin bir kriz yönetimi için afet lojistiği ve tahliye alanlarının önceden belirlenmesi gerekmektedir. Türkiye’de geçmiş depremler, yeterli toplanma alanlarının bulunmaması nedeniyle tahliye sürecinde büyük aksaklıklar yaşandığını göstermektedir (Güvenli Yaşam Platformu, 2012). Afet yönetimi çerçevesinde, yeşil alanlar ve açık mekânların korunması, geçici barınma alanları olarak değerlendirilmesi açısından hayati öneme sahiptir. Ayrıca, ana ulaşım akslarının deprem sonrası acil müdahale ekipleri tarafından kullanılabilecek şekilde planlanması, afet sonrası kurtarma ve yardım faaliyetlerinin hızlandırılmasını sağlayacaktır (Yılmaz, 2023).
3. Literatür İncelemesi ve Mevcut Yaklaşımlar
Deprem yönetimi ve arazi kullanım planlaması üzerine yapılan akademik çalışmalar, bu iki disiplinin entegre edilmesi gerektiğini vurgulamaktadır. Mevcut literatür, kentsel dönüşüm, mikrobölgeleme çalışmaları ve afet lojistiği gibi konuların afet risk yönetiminde kritik olduğunu göstermektedir (Olshansky & Kartez, 1998).
Türkiye’de, TBDY 2018 yönetmeliği kapsamında yapı tasarımında deprem tehlike haritalarının kullanıldığı görülmektedir. Ancak, bu haritaların periyodik olarak güncellenmemesi ve arazi kullanım kararlarıyla tam olarak entegre edilmemesi afet risk yönetiminde eksikliklere yol açmaktadır (Erdik, 2002).
4. Sonuç ve Öneriler
Deprem yönetiminde arazi kullanım planlaması, afet riskinin azaltılması ve kentlerin dayanıklılığının artırılması açısından kritik bir unsurdur. Türkiye’de plansız yapılaşma, deprem riskini artıran en önemli faktörlerden biri olarak görülmektedir. Etkin bir arazi kullanım planlaması sayesinde, yapılaşma süreçleri kontrol altına alınarak, deprem kaynaklı can ve mal kayıplarının önüne geçilebilir.
Özellikle, mikrobölgeleme çalışmalarının yaygınlaştırılması, afet lojistiğinin planlanması ve kentsel dönüşüm projelerinin uygulanması, deprem risk yönetimi açısından büyük önem taşımaktadır. Bununla birlikte, mevzuatın güncellenmesi, denetim süreçlerinin etkinleştirilmesi ve toplum farkındalığının artırılması, sürdürülebilir afet yönetimi stratejilerinin bir parçası olmalıdır.
Arazi kullanım kararlarının bilimsel verilere dayandırılarak alınması ve planlama süreçlerinin sismik risk analizleriyle desteklenmesi, sürdürülebilir ve güvenli kentlerin oluşturulmasına katkı sağlayacaktır. Afet yönetiminde multidisipliner bir yaklaşım benimsenmeli, yerel yönetimler, akademik kurumlar ve merkezi otoriteler arasında koordinasyon sağlanmalıdır. Deprem tehlikesinin kaçınılmaz olduğu bir ülkede, proaktif planlama ve risk azaltıcı tedbirler hayati önem taşımaktadır.
Yazar: Erhan Baytak, Yüksek İnşaat Mühendisi, 2025 [Medeniyet Mühendisleri]
Kaynakça
Burby, R. J. (1998). Cooperating with nature: Confronting natural hazards with land-use planning for sustainable communities. Joseph Henry Press.
Erişim adresi: https://www.nap.edu/catalog/5785/cooperating-with-nature-confronting-natural-hazards-with-land-use-planningErdik, M. (2002). Seismic risk assessment and mitigation in Turkey. Journal of Seismology, 6(3), 365-376.
Erişim adresi: https://link.springer.com/article/10.1023/A:1019662517898Güvenli Yaşam Platformu. (2012). Afete Dirençli Şehir Planlama ve Yapılaşma.
Erişim adresi: https://www.guvenliyasam.org/wp-content/uploads/2016/02/ADSPY.pdfİMO İstanbul Şubesi. (2021). Deprem ve Binalarımız.
Erişim adresi: https://istanbul.imo.org.tr/Eklenti/333%2Csayi167-makale1pdf.pdf?0=Şen, F. (2024). Afet Yönetiminde Kentsel Dönüşüm ve Türkiye’deki Uygulamalar. SETA Analiz Raporu, 244.
Erişim adresi: https://www.setav.org/assets/uploads/2024/03/R244.pdfYılmaz, S. (2023). Deprem, Dirençli Kent ve Acil Afet Yönetimi: Türkiye Örneği. Afet Yönetimi Dergisi, 1(1), 248.
Erişim adresi: https://dergipark.org.tr/en/download/article-file/3232282